YÖM Okulları öğretmenlerini ve öğrencisini mağdur etmeye devam ediyor
YÖM Okulları yönetimi geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıklama yaparak öğretmenleri kötülemeye devam etti. Açıklamada durumdan haberleri olmadığını öğretmenler iş bıraktığı için öğrencileri mağdur ettiğini söyleyen yönetime karşılık öğretmenler durumu açıkladı.
İşten çıkarılan öğretmenlerin açıklaması şu şekilde;
“Kamuoyuna
Biz Ankara YÖM Okullarında çeşitli branşlarda çalışan ve Cuma günü işten çıkarılan öğretmenleriz. Mesleğimizi çok seviyoruz. Gelecek kuşakları eğitmek için mesleğimize büyük bir özveri ile sarılıyoruz. Fakat hayat pahalılığı her emekçiyi olduğu gibi biz öğretmenleri de zor durumda bırakıyor ve yarınlara güvenceyle bakmak hepimiz için her geçen gün daha da zor hale geliyor. Yaşamımızı sürdürecek, temel gereksinimlerimizi karşılayacak insanca geçim olanaklarından yoksun bulunmaktayız.
Tüm bu gerçeklik karşısında okulumuzdaki süreçte yaşadığımız sorunları sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Ankara YÖM Okullarındaki görevlerimize; geçtiğimiz eğitim öğretim yılı açılmadan önce 10 Ağustos 2023 ayında başladığımız halde sigortamız yaklaşık 20 gün sonra, 1 Eylül 2023 tarihinde başlatılmış ve de şimdiye kadar bir çok kez talepte bulunduğumuz halde bu döneme ait ücret alacaklarımız “daha sonra ödeyeceğiz” denilerek ertelenmiş ama halen ödenmemiştir. Öte yandan bu dönem için SGK primlerimiz de ödenmemiş bulunmaktadır.
Yine aynı şekilde 5580 Sayılı Kanun, bağlı yönetmelik ve Milli Eğitim Bakanlığı Genelgeleri uyarınca; özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlere de her öğretim yılı başında ödenmesi zorunlu olan Eğitim Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğimiz, yol masrafı bedelleri ile tamamlayıcı sağlık sigortası primleri ve bu primlerin yatırılmamış olmasından kaynaklanan sağlık gideri bedellerimiz de tüm taleplerimize rağmen eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiştir.
Tüm bunların yanında son bir aydır kurum yetkililerine geçinme zorluğumuzu ve taleplerimizi ilettik fakat olumlu bir geri dönüş alamadık. Devam etmekte olan mağduriyetimiz dolayısıyla da; -bildirim yapma yükümlülüğümüz olmadığı halde- yaklaşık 10 gün öncesinde kuruma yazılı ihtarname gönderip bildirimde bulunup süre vererek; İş Kanunu 34. Madde kapsamında iş görmekten kaçınma hakkımızı kullanacağımızı ilettik. Fakat kurum temsilcileri sanki böyle bir bildirimden hiç haberleri yokmuş gibi davranmayı tercih etti. Biz ise iş sözleşmemize son verilene kadar hep uzlaşma imkanlarını zorladık ve eğitim yılını tamamlayana kadar öğrencilerimizle birlikte olmak için elimizden geleni yaptık. Fakat velileri bile veli toplantısından kovacak kadar basiretsiz davranabilen okul patronu, yasal hakkımızı kullandığımız halde bizi haksız hukuksuz bir şekilde işten çıkarmaktan çekinmedi.
Son bir aydır devam eden bu süreç içerisinde çocuklarımızın eğitimini düşünen bizler bir an olsun onları yalnız bırakmadık ve sorunların kurum için çözülmesi için çabaladık. Patron ise kapalı kapılar ardında bizleri kötüleyecek toplantılar düzenledi. Yetmedi hakkımız olanı talep ettiğimiz için de en sonunda bizleri işten çıkardı.
Şimdi yasal hakkını kullanan biz öğretmenler işsiz, öğrencilerimiz öğretmensiz ve birçoğu yeni dönem sözleşmelerini yenilemiş olan velilerimiz ise belirsizlikler içinde kalmış durumda… Tüm bu mağduriyetler ne yazık ki; öğretmenlerin insani taleplerine kulak tıkayan, kurumsal iddialarının aksine katılımcılıktan ve şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergileyen YÖM Okulları patronunun süreci yönetememesi nedeniyle yaşanmaktadır.
Ankara YÖM Okulları tarafından yapılan açıklama doğruluğu yansıtmadığı için bu süreci anlatmak gereği oluşmuştur.
Bu mücadeleyi sadece kendimiz için değil çocuklarımız ve çocuklarınızın geleceği için verdik ve vermeye devam edeceğiz. Geleceğe umutla ve heyecanla bakan yeni nesilleri yetiştirmek bizim görevimizdir. Bu görevimizi yerine getirebilmek için de insani olan ihtiyaçlarımızın karşılanması kuşku yok ki en olağan taleptir. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Haksız Şekilde İşten Çıkarılan Ankara YÖM Okulu Öğretmenleri”
YÖM Okulları’nda yaşanan usulsüzlükler Ankara Kampüsü ile sınırlı kalmadı. Göztepe Kampüsü’nde çalışan öğretmen okulun yaptığı sağlık sigortasının prim ödemesinin yapılmaması üzerine borcunu talep ettiği için işten çıkarıldı.
İşten çıkarılan öğretmen durumu aktardı;
“Okul, bize sene başında Sağlık Sigortası yaptırdığını söyledi ancak bu sigortasının primlerini ödemiyormuş. Tedavi için hastaneye gittim. Çıkışta, okulun primleri ödemediğini, provizyon alınmadığını öğrendim. Ödemeyi kendim yapmak zorunda kaldım. Okul, bu ödemeyi bana yapmadı ve bundan kaynaklı borca girdim.
21 Şubat’ta Okul Müdürü’ne, okulun bana borcu olan 13,700 TL’lik sağlık sigortası ödemesinin ne zaman ödeyeceğini sordum. Ödemeyi kredi kartımdan yaptığımı, kredi kartı borcumu ödemezsem, kartımın kapanacağını, çok zor durumda olduğumu söyledim.
Bu yazışmayı hemen takiben, Okul Müdürü okulun giriş katındaki İngilizce Öğretmenler Odasının kapısına geldi. Bana, “Hemen benim odama geliyorsun” diye bağırdı.
Öğretmenin, görüşmeye bu üslupla çağrılmayacağını belirttim. Kendisinin sözlü şiddet içerikli, tehdit edici tavrı nedeniyle, kendisiyle aynı odada yalnız kalmak istemediğimi belirttim.
Üyesi olduğum Sendika temsilcisinin bizimle görüşmeye katılmasını istediğimi belirttim.
Bana “Ben Sendika’yla kesinlikle görüşmem!” dedi.
Daha sonra oturduğum yerde, tam karşıma geldi. Elini kolunu sallamaya, öne doğru eğilmeye, baş parmağını tehdit edici anlamda bana doğru sallamaya başladı. Müdürün tehdit edici, sözlü şiddet içerikli davranışları karşısında, daha da korktum ve tamamen travmatize oldum.
Daha sonra bana doğru A4 kağıtları fırlattı. “Al bakalım, Savunma yaz” diye bağırdı.
Savunma yazmam gereken bir durum olmadığını söyledim. Ayrıca Savunma için makul süre verilmesi gerektiğini belirttim.
“Sen bana işimi mi öğretiyorsun? Sen kendini ne sanıyorsun” diye bağırdı.
Bu sırada, kapı açıktı ve öğrenciler içeride ne olup bittiğini görüp, duyabiliyordu. Ayrıca odanın içinde de öğrenci vardı.
Öğrenci donmuş biçimde olan biteni izliyor ve çok korkuyordu.
Okul müdürüne “Hocam ne olur yapmayın. Çok kötü oluyor. Bakın çocuklar var. Lütfen yapmayın” diye yalvarmaya başladım. Ancak kendisi durmadı. Bu şekilde dakikalarca devam etti.
Okul Müdürü, daha sonra, bana “Yarından sonra okula gelmeyeceksin” diye bağırdı.
Ben “Niye” dedim. Buna hakkı olmadığını söyledim.
Daha sonra öğrencilerin okul müdürünün bu davranışlarına şahit olmasını engellemek için dışarı çıktım ve yemekhaneye doğru yürümeye başladım. Müdür, arkamdan geldi. Koridorda bana “Git bakalım yemeğe, yemek molası 1 saat. Sakın daha fazla kalayım deme!” diye bağırdı.
“Ondan sonra da dersine gireceksin, anladın mı beni” diye bağırmaya devam etti.
Öğrencilerimin önünde, mobbing ve psikolojik şiddete uğradım. Öğrenci ve meslektaşlarımın önünde küçük düştüm. İnsanlık ve öğretmenlik onurum zedelendi.
Öğrencilerimin beni bu muameleye maruz kalırken görmesinden inanılmaz üzüntü duyuyorum. Onları tertemiz yürekleri, beyinleri bu çirkinliği hak etmiyor.
Bu olaydan 2 gün sonra işten çıkarıldım. Okul önce beni tüm K12, Google Drive gibi sistemlerden çıkardı. Daha sonra ise SGK üzerinden telefonuma SMS mesajı geldi.
İşten çıkarılma işlemim de böyle onur kırıcı, küçük düşürücü biçimde gerçekleşti.”
Birlik Sendikası olarak YÖM Okulları’nda yaşananların peşini bırakmayacağız. Öğretmenler hakkını alana kadar mücadeleye devam edeceğiz.