1 Mayıs’ta Birlik Olmaya
Patronlar her gün milyonlarca emekçiyi sömürerek zenginliklerini artırıyor. Zenginlik onların derdi olurken bizler hayat pahalılığı karşısında yaşamak için mücadele ediyoruz.
Yaşamımızı zorlaştıran özneler aldığımız üç kuruş maaşa göz dikerek türlü hamleler yapıyorlar. Çalışma Bakanı, temmuz ayında maaşlara gelecek en ufak zammı püskürttüğü sırada, Hazine Bakanı patronların kullanacağı yüklü bir kredi anlaşmasını Dünya Bankası ile imzaladığını duyuruyor.
Patronlar kazanırken işçiler aldığı ücretle ay sonunu getiremiyor, borç içinde debeleniyor. Patronlar işten çıkarma ile korkutarak emekçileri işsizlik sopası altında yaşamaya zorluyor.
Mağaza ve marketlerde var olan iş yükü çok az sayıda emekçinin sırtına yükleniyor. Karşılığında ise ücretlerden kısılıyor. Emekçilerin çalışma süresi uzuyor, iş yükü artıyor. Özel okul öğretmenleri ise bir yandan öğrenciye iyi eğitim vermeye çalışırken bir yandan patron baskısı altında düşük ücretlere çalışmak zorunda kalıyor. Patronlarla sözleşme masasında anlaşılan ücretler, ekonomik krizin ve enflasyondaki agresif artışın da bir sonucu olarak hız kesmeden eriyor.
Vakıf üniversitesi emekçilerinde de durum benzer. Vakıf üniversitesi patronları öğrencileri “müşteri”, eğitimi ise kamusal bir hizmet değil “ürün” olarak görüyor.
Sermaye sınıfının kirli oyunları işçi sınıfının her kesimini derinden etkilemeye devam ediyor. Emekçiler bir araya gelerek yapılan haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı mücadeleyi, umudu büyütecek. Mücadeleyi kazanmak için tek ihtiyacımız, bir sınıf olarak birlik olmamızdır.
Müzik emekçileri, özel okul emekçileri ve öğretmenleri, mağaza ve AVM işçileri, sürücü kursu eğitmenleri ve yazılım emekçileri başta olmak üzere, Türkiye işçi sınıfının olduğu her yerde patronlara karşı mücadelemizi sabırla ve inatla büyütüyoruz.
Bu karanlık tablodan çıkmak için omuz veren sınıfının elinden tutan herkesi kol kola girmeye, 1 Mayıs’ta başta Taksim olmak üzere tüm alanlarda aynı saflarda olmaya çağırıyoruz.