Hoşgeldin Birlik Sendikası
Alpaslan Savaş soL Gazetesinde yazdı:
Tüm İşçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışma Sendikası, kurulduğu işkolunu aşacak bir birliği hedefliyor. Çok mu iddialı? Bu bilinmez ama sonucu devrimci inat ile sınıflar mücadelesi birlikte belirler.
Çok çektiler özel okul patronlarından. Dönem ortasında okul kapatanı mı ararsın, kapatmayıp öğretmenleri aylarca ücret ödemeden çalıştıranı mı? Veliden parayı tıkır tıkır alıp öğretmeni ücretsiz izine yollayan özel okul patronu düşünsün şimdi. Patronların Ensesindeyiz (PE) Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağının ve PE içinde kurulan öğretmen komitelerinin iki yıldır biriktirdiği deneyim şimdi bir öğretmen sendikasına dönüşmüş durumda. Salı günü yapılan ilk basın toplantısında kuruluşunu kamuoyuna duyuran Birlik Sendikası içinde bir öğretmen şubesi açıyorlar.
2018 yılının Kasım ayında yapmışlardı ilk açıklamayı. Altında “Farklı Mağazalardan Madame Coco Çalışanları” imzası vardı. “Mağazanın güler yüzlü çalışanları olarak bilirsiniz bizi” diye başlayıp tek tek sıralamışlardı neler olup bittiğini. Çoğu asgari ücretliydi. Ayın başında onu bile alamayanlar oluyor, çünkü müşterinin kırıp döktüğü ürünlerin parası kendilerinden kesiliyordu. Yeri geliyor satış yapıyor, yeri geliyor depoya mal taşıyor, bazen de tuvaletleri temizliyorlardı. Bu açıklamadan sonra bir “işyeri komitesi” kurdular. Ses çıkarmayı sürdürdüler. Sesleri çıktıkça mağazalardaki kimi olumsuzlukları düzelttirmeyi başardılar. Birlik Sendikası’nın ilk basın toplantısında, yola artık sendikalı devam edeceklerini ilan ettiler.
İlki 1988 yılında açılmıştı. Koca binanın içinde onlarca mağaza, market, restoran, sinema… “Nasıl şeymiş” diye toplanıp görmeye gidildiğini hatırlıyorum. Bakırköy sahildeki Türkiye’nin bu ilk AVM’si Galleria’dan sonra Anadolu yakasının Capitol’ü açıldı. O zaman patır patır açılmıyorlardı, ikisinin arasında tam beş yıl var. Şimdi ise onlardan 453 tane var. Bir de artık sadece alışveriş merkezi diye değil “yaşam merkezi” olarak adlandırılıyorlar. Ne kadar parlatılırsa parlatılsın, gerçekte her birinde yüzlerce, hatta bazısında binlerce işçinin alabildiğine sömürüldüğü birer bacasız fabrika buralar.
Hesap ortada… Bu dev işyerlerinde 30 yıldan fazladır örgütsüzlük hüküm sürüyor. Sendikanın basın toplantısında ayrıntısıyla anlattılar bu örgütsüzlüğü. Saatlerce gün ışığı görmeden, son derece düşük ücretlerle ve üstelik baskı altında çalışıyorlar. Bunlara şimdi bir de virüs tehdidi altında çalışma eklenmiş.
“En güzel yanıtı vereceğiz” dedi sendikayı AVM’de örgütlemeye çalışan işçilerden biri ve ekledi: “Sendikamız kuruldu, artık yalnız değiliz”.
Bunlar, Birlik Sendikası’nın Salı günü yaptığı ilk basın toplantısından dışarıya yansıyanlar.
İşçi sayısının en fazla olduğu 10 Nolu Ticaret Büro Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu’nda kuruldu Birlik Sendikası. Hem işçi sayısı fazla, hem birbirinden bağımsız sektörler var. Bu sektörlerden önemli bölümünde ise sendikal örgütlenme neredeyse hiç yok. Birlik Sendikası işte sendikal merkezlerin çoktandır terk ettiği ya da hiç uğramadığı işçilerden başladı örgütlenmeye. Özel okullar, mağaza zincirleri, alışveriş merkezleri başta olmak üzere işkolundaki örgütsüzlüğün hüküm sürdüğü sektörlerde önemli bir başlangıç yapıyor.
Birlik Sendikası’nın bir başka özelliği daha var. Kuruluş toplantısında altı çizilen bu özellik, sendikanın farklı işkollarından işçilerin de katılımına açık olacağı. Tüm İşçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışma Sendikası, kurulduğu işkolunu aşacak bir birliği hedefliyor.
Çok mu iddialı?
Bu bilinmez ama sonucu devrimci inat ile sınıflar mücadelesi birlikte belirler.
Her ikisi için de bundan daha iyi bir zaman olur mu?
O zaman hoş geldin Birlik Sendikası.