KAZANIM İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE ŞART
Doğa Koleji Boykotuna katılan sendika üyelerimizle, boykotun 2. Yılında boykotu, bugünkü çalışma koşullarını ve sendikalı olmayı konuştuk. Haklarını alamayan öğretmenlerin patronlara karşı başkaldırısında öncü olan Doğa Koleji Boykotu, öğretmenlerin okullarında yalnız olmadığını, kendileri gibi düşünen öğretmenler olduğunu ve biraraya gelindiğinde haklarının alınabileceğini gösterdi. Ülke gündemi haline gelen eylem ve etkinlikler sonunda siyasi iktidar çözüm masası oluşturmaya çalıştı. Bir devir gerçekleşti. Öğretmenler ve diğer emekçiler için Doğa Koleji Boykotunun önemli sonucu, haklarına sahip çıkan, hakları için mücadele eden ve biraraya gelen, öğretmenlerin kazanımı oldu. Özel okul öğretmenlerinin ilk kitlesel eylemi ve kazanımla sonuçlanan mücadelesi olarak mücadele tarihimizde yerini aldı.
- Doğa Koleji’nde öğretmen boykotu Türkiye tarihinde gerçekleşen ilk özel okul boykotu olarak tarihe geçti. Böyle bir boykotun gerçekleşebileceğine ihtimal veriyor muydunuz?
Kayhan: İhtimal verip vermemek diye düşünmüyorum. Gerekli şartlar oluştuğunda olmaması ihtimal dışıdır. Mutlaka birileri çıkar ve o sorunu çözmek için adım atar. Doğa Koleji öğretmen boykotu da bilinçli ve cesur öğretmenlerin öncülüğünde gerçekleşmiştir.
Zuhal: Hocama katılıyorum. Özel okul sektöründe değilse bile Türkiye tarihinde öğretmen boykotu yeni bir olgu değil. 52 yıl önce de TÖS’ün öncülüğünde kamuda çalışan öğretmenler 4 gün süren bir boykota imza attılar. Türkiye’de eğitimin ve öğretmenlerin içine itildiği koşullara dikkat çekmek için 100 binden fazla öğretmenin katıldığı bir grev örgütlenmişti. Bu boykottan tam yarım asır sonra bu kez yıllardır hak gasplarına maruz kalan özel okul öğretmenleri için ayağa kalkmanın zamanıydı.
- 16 Aralık’ta Doğa Koleji Öğretmen Komitesi’nin yaptığı çağrı ile 3 büyükşehir başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında öğretmenler yasal haklarını kullanarak iş bıraktı. Siz öğretmen boykotuna katılmaya nasıl karar verdiniz?
Kayhan : Aynı sorunları ben de yaşıyordum ve bir öğretmen olarak haksızlığa karşı mücadelenin dışında kalmamam gerek diye düşünerek eylemlere katıldım.
Zuhal : Doğa Koleji’nde yaşadığımız sorun aylarca maaş alamamak noktasında tek başına ekonomik bir başlık olarak öne çıktı. Arka planda ise aylarca “kurumun satışı, maaşların ödeneceği” gibi vaatlerle oyalanan, çocuklara olan sorumluluğumuz üzerinden vicdan muhasebesi yapmak zorunda bırakılan ve böylelikle derslere girmesi sağlanan bir öğretmen profili vardı. Ancak bu sürdürülebilir bir şey elbette değildi. Bu nedenle “kaybedecek bir şeyim olmadığını” en azından mesleğimin onuruna yakışır davranıp mücadele etmem gerektiğini düşünerek boykota katılmaya karar verdim.
- Öğretmen boykotunun 3. Gününde MEB’in de devreye girmesiyle Doğa Koleji’nin İTÜ’ye devredildiği açıklandı. Bu devir çalışma koşullarınızda değişiklik yarattı mı?
Osman: Devir sürecinden sonra sadece maaşlarımız düzenli yatmaya başladı. Onun dışında herhangi bir düzelme yaşanmadı. Yoğun çalışma koşulları, servisler gibi sorunlarımız halen devam ediyor.
Zuhal: Türkiye’de özel okullarda öğretmenler emeklerinin karşılığı olan ücretler noktasında o kadar çok sorun yaşıyor ki diğer hakları konuşmaya çok zaman sıra dahi gelmiyor. Sorunuzun cevabına gelince; kurumun İTÜ ETA VAKFI’na devredilmesiyle birlikte bir süre daha ödenmeyen maaşlarımıza dair bir gelişme olmadı. Mart ayı gibi eksik ödemelerimiz tamamlandı. Sonrası zaten pandemi dönemi, esnek çalışma, kısa çalışma ödeneği, hastalanma pahasına yüzyüze eğitim gibi bir dizi sorunu beraberinde getirdi.
Kayhan: Özetle sadece okulun adının önüne bir ibare eklenmiş oldu. Öğretmenlerin çalışma koşullarında bir değişiklik yaşanmadı.
- Sendikalı olmak yasal bir hak ve birçok sektörde çalışanlar bu haklarını kullanıyor. Özel sektör öğretmenlerinin ise böyle bir deneyimleri yok. Siz sendikalı olmaya nasıl karar verdiniz?
Kayhan: Örgütlü olmanın patronlara karşı en büyük güç olduğunun her zaman farkındaydım. Bu yüzden sendikalı oldum. Birlik Sendikası yolun daha çok başında ama hedefleri büyük ve adım adım bu hedeflere ulaşacağına da inanıyorum.
Şule: Daha önce çalıştığım okullarda birtakım haksızlıklara uğradım. Bu haksızlıklar karşısında bir arada mücadele etmenin gücüne inandığım için sendikalı olmaya karar verdim.
Osman: Açıkcası Doğa Koleji’nde yaşadığımız krizden sonra, yasal haklarımı bilmediğimi farkettim. O dönemde bizi savunacak, bize yol gösterecek bir çatının da olmaması ve bu sürecin her zaman karşımıza çıkabileceğini de düşündüğüm için sendikalı olmaya karar verdim.
Zuhal: Doğa Koleji süreci bizlere haklarımızın bilmenin ve onlar için mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bunu yaparken de tek başına değil yanı başındaki öğretmenlerle birlikte hareket etmenin kazanımla sonuçlanacağını deneyim yoluyla öğretti. O süreçte eksikliğini en çok hissettiğimiz şeylerden biri ise yasal bir temsilcimizin olmayışıydı. Birlik Sendikası bu eksikliği kapatıyordu ve ben de sendikaya üye oldum.
- Gün geçtikçe artan hayat pahalılığı Doğa Koleji öğretmenlerine nasıl yansıyor? Maaşlarınızda bir iyileştirme yapılıp yapılmayacağına dair bir şey söylendi mi?
Osman: Hayat pahalılığı tüm emekçileri etkilediği gibi bizleri de derin bir şekilde etkiliyor. Çalışma saatlerimiz ile aldığımız ücretler birbirlerine oldukça zıt, bir de buna hayat pahalılığı eklenince işin içinden çıkmakta çok zorlanıyoruz.
Kayhan: Maaşların enflasyon karşısında eridiği gerçeği gün gibi ortada ama Doğa Koleji yönetiminin bu yönde herhangi bir açıklaması yok.
Şule: Maaş iyileştirmesi ile ilgili söylenen bir şey yok. Yapılan zamlar karşısında maaşımın gittikçe eridiğini net bir şekilde hissediyorum. Her yeni güne gelecek kaygısıyla başlıyoruz.
Zuhal: Biliyorsunuz özel okullarda öğretmen sözleşmeleri Eylül ayında yapılıyor ve bir yıl boyunca o sözleşmede yazan maaşlarla geçiminizi sürdürüyorsunuz. Ancak yıl içerisinde artan enflasyon karşısında almış olduğunuz zam da eriyip gidiyor. Verilen zamların açıklanan enflasyon oranının çok altında olduğu göz önüne alınınca tablo daha karanlık oluyor. Bazı kampüslerde öğretmeneler maaşlarda iyileştirme talebinde bulunsalar da henüz bir karşılık alınabilmiş değil.
- Doğa Koleji’nde hakları için mücadele etmiş ve bugün Birlik Sendikası’nda başka öğretmenlerle yanyana gelen bir öğretmen olarak meslektaşlarınıza ne söylemek istersiniz?
Şule : Çoğul çıkan seslerin her zaman bir yunusun çığlığından çok olacağına inanıyorum.
Kayhan: Sendikalı olmaktan korkmayın. Zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şeyimiz yok. Bu zincirleri kırmanın yolu da “birlik” olmaktan geçiyor.
Zuhal: Son birkaç yıldır özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sorunlar önemli bir şeye işaret ediyor aslında. Özel okullarda öğretmenler örgütsüz, yalnız ve kendisini güçsüz hissediyor. Oysaki tek yapması gereken bir okul çıkışı sendikanın kapısından içeri girmek, orada büyüyen umudu görmek ve mücadeleye omuz vermek. Biz özel okul öğretmenleri ancak birlikteyken, “Birlik Sendikası”nda örgütlüyken güçlüyüz. Gelin bu mücadeleyi beraber büyütelim.