Emekçi Kadınlar Bir Daha Yıkımlara İzin Vermeyecek, Karanlığı Aydınlığa Çıkaracak
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Kutlu olsun demek isterdik ama bugün Türkiye’de ne yazık ki kadınlar açısından kutlanacak bir şey göremiyoruz. Zaten bizim altı boş bir kutlamaya da karnımız tok. 8 Mart içi boş bir kutlama günü değil emekçi kadınların mücadele günü olmaya devam edecek. Her ne kadar çiçeklerle, şirinliklerle sulandırmaya çalışılsa da…
Yaklaşık bir ay önce ülkemiz yıkıcı bir deprem yaşadı. Binlerce insanımızı kaybettik, şehirlerimiz, kültürümüz, tarihimiz yok oldu. Tüm gücüyle bölgede olması gereken devlet ilk gün de yoktu bugün de yok. Deprem bölgesinde kadınlar hijyen malzemelerine ulaşamıyor, tuvalet sorunu devam ediyor, insanlar su diye sesleniyor. Deprem bölgesinde de en büyük yükü kadınlar taşıyor. Çocuk bakımından, hijyen sorunlarına kadınların sorunları bitmiyor. Birileri unutturmaya çalışsa da bugün ülkemizin büyük bölümünde kadınların yaşadığı sorunlar bunlar.
Her krizde, her yıkımda olduğu gibi depremde de en büyük yükü kadınlar sırtlanıyor. Bu süreçler en fazla kadınları etkiliyor.
Kadınların sorunları depremin yarattıkları ile sınırlı değil. Depremden önce yaşadığımız sorunlar aynen devam ediyor, şiddetleniyor. İşyerindeki şiddet, taciz, ayrımcılık artarken sokakta kadınlar arkalarına bakmadan yürüyemez halde. Ülkemiz her gün kadınların öldürüldüğü bir tabloyu yaşamaya devam ediyor.
Ülkemiz gün geçtikçe kadınlar için yaşanmaz hale geliyor. İktidar her defasında kader, büyük felaket gibi laflarla yaşadıklarımızı olağanlaştırmaya çalışsa da bugün en büyük felaket bizi bu koşullara mecbur bırakan sermaye düzeni ve onun iktidarıdır.
Bu sermaye düzeninden hesap soracağız, ayağa kalkacağız.
Üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen deprem bölgesindeki kadınlar su ararken Suzan Sabancı daha depremin ilk haftasında Miami’de parti fotoğrafı paylaşabiliyor. En büyük felaketimiz budur, bugün emekçi kadınların hesap soracağı şey de budur!
Bu eşitsizliği kabul etmiyoruz. Halkımız, kadınlarımız ölüme, açlığa, eşitsizliğe mahkum edilirken patronların karlarından başka bir şeyi düşünmemeleri ile hesabımız var.
Emekçi kadınların sorunlarından uzak, onları bu sorunlara mahkum eden patron sınıfının şovlarından bıktık. Dün çiçekti bugün yardım şovları… İşleri güçleri şov…
Bu ülkenin emekçi kadınları nasıl direnişlerde en önde ise dayanışma örgütlerken de en öndeydi. Direnişin ve dayanışmanın en önündeki emekçi kadınlar örgütlenecek, daha da güçlenecek. Bu şov düzenini emekçi kadınlar yıkacak!
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde başta üyelerimiz olan kadınlar olmak üzere tüm kadınları şiddetsiz, sömürüsüz, aydınlık, yıkımların olmadığı bir düzeni kurma mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.
Biz gücümüze güveniyoruz! Emekçi kadınlar bir daha yıkımlara izin vermeyecek, karanlığı aydınlığa çıkaracak.
Bu kararlılıkla yaşasın 8 Mart!
BİRLİK SENDİKASI
