Birlik Sendikası Vakıf Üniversiteleri Emekçileri Dayanışma Ağı’nda Bir Araya Geliyoruz
Vakıf Üniversitelerinde çalışan akademik personel, idari personel, şirket personeli, saat ücretli öğretim görevlileri, araştırma görevlileri, lisansüstü öğrencilere çağrımızdır;
- Eğitimin ve bilimin piyasalaşmasıyla kalitesizleştirilmesine,
- Emeklerimizin hiçe sayılarak sömürülmesine,
- Yaşadığımız hak kayıplarına, mobbinge ve güvencesizliğe
karşı dayanışmayı büyütmek için mücadele ruhuyla Birlik Sendikası Vakıf Üniversitesi Emekçileri Dayanışma Ağı’nda bir araya geliyoruz.
Her eğitim öğretim döneminde olduğu gibi 2023-2024 eğitim öğretim yılına da büyük hak kayıplarıyla başladık. Patronların zenginleşme hırsı biz vakıf üniversitesi emekçilerini derinden etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.
Eğitimin içini özelleştirmelerle boşalttıkları yetmiyor gibi öğrenciler bu yeni dönemde akıl almaz zamlarla karşı karşıya kaldı. Alınan yüklü miktarda kayıt ücretine rağmen idari ve akademik personel açlık sınırına denk gelen maaşlarla yaşamaya mahkûm edildi. Yaz döneminde birçok üniversitede idari ve akademik personel işten çıkarıldı. Oysaki maaşlar kanunla güvence altına alınmıştı. “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez.” maddesi birçok üniversitede hala hiçe sayılmakta ve maaşlar eşitlenmemektedir.
Vakıf patronları önlerinde bir engel görmediği sürece bu saldırılarına devam edecektir.
Bütün emekçilerin açlıkla sınandığı, işten atılma korkusunun ve mobbingin hat safhada olduğu bir süreç devam etmektedir. Düşük ücretler, iş güvencesizliği, aşırı ders yükü, mobbing ve yan hakların sağlanmaması artık vakıf üniversitelerinde “normalleştirilmiştir”.
Bu böyle gitmez!
Taleplerimiz çok net:
- Performans baskısı ve iş güvencesizliğine karşı önlem alınmalı, fazla ve esnek çalışmanın önü kesilerek tanımsız iş yükü sonlanmalıdır.
- Burslu statüsü adı altında çalıştırma sonlanmalıdır.
- Belirli süreli sözleşme son bulmalı, bütün çalışanlara kadro ve iş güvencesi sağlanmalıdır.
- Ücretlerin kamu üniversiteleri çalışanlarının ücretleri ile eşitlenmesi kararı sonrası yaygınlaşan sözleşme yenilememe, ücret artışını geciktirme ya da daha düşük net ücret ödeme gibi uygulamalar bir an önce geri çekilmeli ve ekonomik kayıplarımız karşılanmalıdır.
- Bilimsel araştırma için yeterli kaynak ayırmayan vakıf üniversiteleri, birçok örnekte bilgisayar gibi temel eğitim materyallerinin sağlanmasını dahi çalışanların üzerine yıkmıştır. Eğitimin kesintisiz verilmesi için eğitim materyalleri üniversite tarafından temin edilmelidir.
- Bilimsel faaliyetler reklam unsuru olarak görülmemelidir.
Haklı taleplerimiz için birlik olalım, çalışanların örgütsüzlüğünden güç alan üniversite yönetimlerine yalnız olmadığımızı gösterelim. Bir araya gelmek sadece kendimiz için değil, aynı zamanda öğrencilerimiz, çalışma arkadaşlarımız, eğitim ve bilimin geleceği için de önemlidir.
4 Kasım Cumartesi günü saat 13.30’da Birlik Sendikası Genel Merkez binasında “Birlik Sendikası Vakıf Üniversiteleri Emekçileri Dayanışma Ağı” olarak bir araya gelerek yola çıkıyoruz. Dayanışma ağı toplantımızda hep birlikte haklarımızı tartışacak, deneyimlerimizi paylaşarak “ne yapacağız” sorusuna birlikte cevap arayacağız.
Gelin, yeni dönemde kol kola girip dayanışmayla, tüm haklarımızı alana kadar mücadele edelim.
Gücümüz Birliğimizdir!