BasınHaberManşetÖzel Okul Öğretmenleri ve Emekçileri

Bir Doğa Koleji Klasiği: Patron Değişiyor, Öğretmenlerin Kaderi Değişmiyor

İstanbul başta olmak üzere ülkenin dört bir köşesinde bir kampüsüne denk geldiğimiz Doğa Koleji toplamda 96 kampüsüyle Türkiye’de en yaygın özel okullardan biri. Dışardan bakılınca birçoğu muazzam boyutlarda, gösterişli ve renkli binalar görüyoruz. Fakat gösterişli devasa yapıların ardında emek sömürüsü var.

Özel okullarda çalışan öğretmenlerin hak kayıpları gün geçtikçe arttığı gibi yaşam koşulları da zorlaşmakta. Maaşlarında yapılan usulsüzlük başta olmak üzere birçok sorun sıralayabiliriz.   Enflasyonu karşılamayan oranlarda zam alan öğretmenlerin ücretleri asgari ücret seviyesine geriliyor. Hafta sonları dahil olmak üzere yapılan mesai ücretleri verilmiyor. Doğa Koleji’nde de bir gelenek halini aldığı belirtilen sözleşme dönemleri öğretmenlerle konuşulmadan apar topar sözleşme imzalatılıyor. Öğretmenlerin anlamadığı yerleri  sormasının, onaylamadığı maddeler üzerine fikir belirtmesinin önüne geçmek için sözleşmeyi  okumak bir tarafa, sözleşmelerini bütünüyle görmelerine bile izin verilmiyor.  

Doğa Koleji tarihinde patronlar geldi geçti, ancak okulda çalışan öğretmenlerin ne çalışma koşullarında ne de ücretlerinde bir iyileşme gözlendi.

Doğa Koleji’nde güncel sorunları Birlik Sendikası üyesi öğretmenlerle konuştuk.

Geçmişine baktığımızda kadrosunda barındırdığı öğretmenlere yaşattığı mağduriyetlerle sürekli gündeme gelen bir okul Doğa Koleji. Bugün orada çalışmaya devam eden binlerce öğretmenin güncel sorunları neler?

O kadar çok sorunu var ki öğretmenlerin sanıyorum şimdi anlatmaya başlasak sayfalara sığmaz. Ama en yakıcı sorun ne derseniz “ücretler” derim. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında asgari ücret henüz güncellenmemişken yaptığımız sözleşmelerde imzaladığımız maaşlarla çalışmaya devam ediyoruz. Asgari ücrete %34 oranında bir zam geldi, ancak o artış yeni eğitim-öğretim döneminde bizlere herhangi bir şekilde yansımadı.

– Aslında asgari ücret zammı sonrası Temmuz ayı maaşlarımızda miktar olarak bir artışa gittiler ancak Eylül maaşı ile birlikte gördük ki o artış yalnızca bir illüzyonmuş. Yapılan artışın neden geri çekildiğini sorduğumuzda verdikleri yanıt “Haziran ayında bu maaşa imza attınız.” oldu. Şaka gibi. Genel ve yaygın ücretlerdeki artışı gündemine almayan pek kurum bulamazsınız.

Peki bu düşük ücretler hayatınızı nasıl etkiliyor? İstanbul şartlarında geçiminizi sağlamakta zorlanıyor musunuz?

Geçinmekte zorlanmak değil de, geçinemiyoruz diyelim. Anadolu Yakasında ikamet ediyorum ben. Oturduğum semtte mevcut ev kiraları 10 bin liradan başlıyor. Biraz yeni olsun, depreme dayanıklı olsun vs dersen 15 binleri gözden çıkarman gerekiyor. Geriye kalan 3-5 bin lira ile de ayın sonunu getirmen bekleniyor.

– Özetle bir ay boyunca çalışıp aldığımız ücret karşılığında ancak barınma ve temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. O da biraz şanslıysak… Gerisi borçlanma ekonomisi… Kendi aramızda en az kredi kartı borcu olan öğretmen arkadaşımızı “oo sen epey zenginsin” diyerek teselli ediyoruz.

Özel okul öğretmenlerinin uzun ve yoğun çalışma saatleri olduğunu biliyoruz. Çalışma koşulları ile ilgili neler söylemek istersiniz?

-Birçok öğretmen haftanın altı günü çalışmak zorunda bırakılıyor. Devlette eğitim haftanın beş günü sürüyor, ancak bizler cumartesi günleri de merkezi sınavlara hazırlık için cumartesi günleri okula çağırılıyoruz. Veli toplantıları, bursluluk sınavları… Birçok haftasonumuz okulda geçiyor aslında. 

– Ders saatlerimiz oldukça fazla, bazı branşlarda 32 saate kadar çıkabiliyor. İki, hatta bazen üç kampüste birden derse giren öğretmenler var. Günlük 8 saat ders yapıyorsun, yetmez deyip 2 saat de etüt dersi yaptırıyorlar. Üstelik bunların hiçbirinin ek olarak bir ücret getirisi de yok.

Özel sektörde çalışan personellere hayatlarını kolaylaştırmak adına birtakım sosyal haklar tanınıyor genelde. Doğa Koleji’nde bunlardan yararlanabiliyor musunuz?

– Siz bu soruyu sorunca benim aklıma ilk ulaşım geliyor. Eskiden bir kampüs için farklı nokta ve güzergahlardan personel servisi çıkarılırdı. Güzergah belirlenirken de öğretmenlerin ikametleri göz önünde bulundurulurdu. Şimdi tek güzergah belirleyip o güzergaha sizin uymanız bekleniyor. Sabah 6’ta iki toplu taşıma değiştirerek servisin güzergahına inebilmek senin problemin.

– Sağlık meselesi var. Birçok şirket tamamlayıcı sağlık sigortası yapıyor personeline. Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da kamusal sağlık hizmeti alabilmek büyük ayrıcalık. Biz bir de mesai ile çalışıyoruz. Bir devlet hastanesinden istediğimiz bölüme randevu aldığımızda ders saatine denk gelme ihtimali çok yüksek oluyor. O durumda bile rapor isteniyor ve 1 gün dahi olsa ücretinizden kesinti yapılıyor. 

BİR KEZ DAHA KRİZ Mİ BEKLEYECEĞİZ?

Yıllardır büyüyen ve büyük kâr getirmeye devam eden özel okul sektörü patronlar için  dikensiz gül bahçesi, emekçiler için ise ağır çalışma koşulları ve giderek büyüyen yoksulluk  anlamına geliyor. Doğa Kolejinde yaşananlar bu tabloyu gözler önüne seriyor. 

Patron değişse de yaşanan sorunlar değişmiyor. Doğa Koleji’ni okul yapan öğretmenlerin ve diğer emekçilerin çabalarıdır.  Doğa Koleji öğretmenleri bugün de zorlu şartlar karşısında mücadele etmeye devam ediyor, öğretmenlerden çalınanlarla zengin olan patronların oynadıkları  oyunlara göz yummaz. 

Birlik Sendikası olarak geçmişte olduğu gibi bugün de öğretmenlerin yanındayız. Siz de Birlik Sendikası’na katılın,  Doğa Koleji’nde haklarımızı birlikte alalım. 

Gücümüz Birliğimizdir.

Facebooktwitterlinkedinmail