BasınHaberManşetVakıf Üniversitesi Emekçileri

Vakıf Üniversiteleri Emekçileri Ücret Eşitsizliğine Karşı Bir Araya Geliyor

YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN

Kabul Tarihi: 15.04.2020

Resmi Gazetede Yayın Tarihi: 17.04.2020

(…)

MADDE 11 – 2547 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır.”

2020 yılında yürürlüğe giren bu değişiklikle vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına ödenen ücretten daha az ücret verilemeyeceği karar altına alındı. Fakat yapılan değişiklik pek çok belirsizliğe de kapı aralıyor. Öncelikle değişiklikte ‘kıdem’ yok sayılmış ve bu eşitlemede unvan ve kadro esas alınmış durumda. Buna ek olarak eşitlemenin nasıl ve ne üzerinden yapılacağı (net/brüt) muallak bırakılmış. YÖK’ün tüm bu sıkıntılara rağmen belirsizliğin giderilmesi yönünde adım atmaması, söz konusu belirsizliğin üniversite patronlarının çıkarları doğrultusunda özellikle yaratıldığı ve korunduğu algısını güçlendirmektedir.

Vakıf üniversitelerindeki öğretim üyelerinin maaşlarını devlet üniversitesindeki öğretim üyeleriyle eşitleme ile ilgili yasa açık olmasına rağmen bu eşitlemenin yapılmadığı görülmektedir. Bu eşitleme brüt maaş üzerinden yapılarak vakıf üniversitelerinde çalışan birçok öğretim üyesinin mağdur edilmesi yetmezmiş gibi, bazı öğretim üyelerine bir alt ünvana verilen maaşlar (doçente doktor öğretim üyesi, doktor öğretim üyesine araştırma görevlisi maaşı gibi) verilmektedir. Oysa ki devlet ile eşitleme eşit işe eşit ücret şeklinde olmalıdır. Brüt ücret üzerinden yapılan eşitleme uygulamasının bir sonucu kesintilerin devlet ile farklı olması nedeni ile ele geçen ücrette farklılıkların olmasının yanı sıra alınan teşvik, ikramiye vb. ek gelirler o ayki maaşınızın düşmesine neden olmaktadır.

Ayrıca vakıf üniversitelerinin bazılarında çalışan öğretim üyelerinin maaşlarında bile dengesizlik ve eşitsizlik görülmektedir. Daha üst unvandaki bir öğretim üyesi kendisiyle aynı vakıf üniversitesinde çalışan bir alt ünvandakinden daha düşük maaş bile alabilmektedir. 

Vakıf üniversitelerinin bir kısmındaki yönetim şekli bir üniversitenin yönetimine hiç uymayacak şekilde yönetilmektedir. Dekanlar ve hatta rektör bile etkisiz hale getirilmiş, tüm kararlar, hatta akademik personelin izinleri bile mütevelli heyeti tarafından kontrol edilmektedir. Üniversite özerkliği bu vakıf üniversitelerinde kesinlikle söz konusu değildir

Aynı ünvandaki öğretim üyelerinin devlet ve vakıf üniversitelerindeki ders yükü de eşit değildir. Bazı vakıf üniversitelerindeki öğretim üyeleri akşam verdikleri dersler için fazla mesai ücreti almadıkları gibi, mesai izinleri bile eksik verilmektedir.

Vakıf üniversitesi patronlarını ve yasanın takipçisi olan YÖK’ü uyarıyoruz.

Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim üyeleri olarak hukuksuz olan bu durumun suç olduğu biliyor emeğimizi, alın terimizi hiçe sayan patronlara karşı bir araya geliyoruz. 

Asgari ücret açıklanmasının akabinde vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim üyelerinin alacağı maaşlar yasaya uygun olarak eşitlenmeli ve ödenecek maaşların ayrıntılı bilgisi bir an önce çalışanlarla paylaşılmalıdır. 

Artık ücretler konusunda herhangi bir bahaneyi, eşitsizliği, muğlaklığı kabul etmeyeceğiz!

Birlik Sendikası Vakıf Üniversitesi Emekçileri Dayanışma Ağı

Facebooktwitterlinkedinmail