BasınBildirilerManşetVakıf Üniversitesi Emekçileri

Vakıf Üniversitelerinde Mücadele Büyüyor

Üniversitelerde yoğun bir dönem daha geride kaldı. Vakıf üniversitelerinde bu yoğunluğun nedeni yalnızca dersler değildi. Bu kurumların fiilen kâr eden özel işletmeler gibi yönetildiği kimse için bir sır değil. 

Vakıf üniversitesi patronları öğrencileri “müşteri”, eğitimiyse kamusal bir hizmet değil “ürün” olarak görüyor. Vakıf üniversitesi emekçileri ise işçi sınıfının diğer kesimlerinin de yaşadığı gibi birçok yakıcı sorunla karşı karşıya. 

Ücretler, mesai dayatmaları, mobbing, ulaşım, yemek, kart ve turnike sistemi, puanlama ve performans ölçütleri, izin kullanımında sınırlandırmalar, haksız sınav görevlendirmeleri, bürokratik angaryalar… 

Her kampüste başka sorunların öne çıktığını, vakıf üniversitesi patronlarının önceliklerinin ve yöntemlerinin farklılık gösterdiğini biliyoruz. Onların gücü örgütlü olmalarından ileri geliyor. Üniversite patronları düzenli olarak bir araya geliyor, planlar ve programlar üretiyor, yöntemleri farklı olsa da aynı ortak çıkarları gözetiyorlar. Vakıf üniversitelerini denetleme ile sorumlu olan YÖK ise patronların haksız ve hukuksuz davranışlarına gözlerini kapıyor. YÖK görevini yapmadığı gibi patronları alenen destekliyor. Öte yanda, emekçiler de kampüs köşelerinde kendini yalnız hissediyor. 

Vakıf üniversitelerinde emek veren binlerce destek personeli, idari çalışan ve akademisyenleri olarak yalnız değiliz!

Yukarıda sıraladığımız çetrefilli sorunlara karşı Birlik Sendikası’nda sesimizi artırmak için bir araya geliyoruz. 

Taleplerimiz çok net:

  • Performans baskısı ve iş güvencesizliğine karşı önlem alınmalı, fazla ve esnek çalışmanın önü kesilerek tanımsız iş yükü sonlanmalıdır.
  • Belirli süreli sözleşme son bulmalı, bütün çalışanlara kadro ve iş güvencesi sağlanmalıdır.
  • Ücretlerin kamu üniversiteleri çalışanlarının ücretleri ile eşitlenmesi kararı sonrası yaygınlaşan sözleşme yenilememe, ücret artışını geciktirme ya da daha düşük net ücret ödeme gibi uygulamalar bir an önce geri çekilmeli ve ekonomik kayıplarımız karşılanmalıdır.
  • Bilimsel araştırma için yeterli kaynak ayırmayan vakıf üniversiteleri, buna son vermeli. Bilimsel faaliyetler reklam unsuru olarak görülmemelidir.

Yeni dönemde kampüslerde bir araya gelelim, taleplerimizi yükseltelim, sendikada örgütlenelim!

Gücümüz birliğimizden gelir.

Birlik Sendikası Vakıf Üniversitesi Emekçileri Dayanışma Ağı

Facebooktwitterlinkedinmail