Özel Okul Öğretmenleri ve Emekçileri

YÖM Okulu Öğretmenleri Okulun Önünden Bildirdi: Köle Değil Öğretmeniz

 

YÖM Okulları’nın Ankara kampüsünde çalışan öğretmenler emeklerinin karşılığını alabilmek için mücadeleye başlamıştı. 1 Mart günü işten çıkarılan öğretmenler bugün YÖM Okulu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

 

Öğretmenler için hayat şartlarının giderek zorlaştığını bildiren öğretmenler okul yönetimi tarafından haklarının elinden alındığı durumları anlattı;

 

“Çalıştığımız süre boyunca birçok usulsüzlükle karşı karşıya kaldık. 10 Ağustos 2023 ayında işe başlamamıza rağmen sigortalarımız 20 gün geç başlatıldı. Yetmedi  bu süre içerisinde ödenmesi gereken SGK primlerimiz ödenmedi.  

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ve özel okul öğretmenleri dahil olmak üzere her öğretmene ödenmesi gereken Eğitim Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği’nden de mahrum bırakıldık. Okulun ilk açıldığı andan itibaren başlayan sorunlarımızı anlatarak bitiremiyoruz! Bize verilen taahhütler vardı. Bunlar yol masraflarımızın karşılanması ve tamamlayıcı sağlık sigortamızın yapılmasıydı. Ne mi oldu? Hemen söyleyelim!

Tabi ki de bu haklarımızı da yerine getirmediler. Yol ücretini ve sağlık sigortalarımızı cebimizden karşılamak zorunda kaldık. Arkadaşlarımızın bir çoğu hastaneye gittiğinde oradan borçlu çıktı, evimize döndüğümüzde cebimizden eksilen paralarla hayatımızı nasıl geçindireceğiz soruları artmaya başladı.

Bizden çaldıkları bunlarla sınırlı kalmadı. Ek ders, ders doldurma, nöbet ve ek mesai ücretlerimiz de Yönetmelik ve Kanun hükümlerine aykırı bir şekilde eksik ödendi veya hiç ödenmedi.”

“Köle Değil Öğretmeniz” sloganları yükselirken öğretmenler patronların kendilerini yalnız ve çaresiz sandığını söyledi. Yaşadıkları karanlık tablo karşısında bir arada hareket etmenin önemini bahseden öğretmenler Birlik Sendikası’nda mücadele ettiklerini belirtti. 

Basın açıklamalarının devamı ise şu şekilde;

“Bizler köle değil öğretmeniz! Bir eğitimci olarak çocuklarımızın geleceğini düşünürken yaşama tutunabilmemiz için emeğimizin karşılığını da görmemiz gerekiyor. Yapılan haksız ve hukuksuz sürece karşı bir araya geldik. İlk günden itibaren emeklerimizin karşılığını talep ettik. Patronlar bizleri yalnız ve çaresiz sandı.

Birçok okulda okulda olduğu gibi biz de sendikalı olduk. İlk günden itibaren Birlik Sendikası ile birlikte mücadele yürüttük. Alın terimizi, emeğimizin karşılığını hukuka aykırı davranmadan talep ettik. 

Patrona, Kayhan Karlı’ya defalarca taleplerimizi ilettik. Yine onlara gönderdiğimiz ihtarla taleplerimizi yineleyerek zaman tanıdık ve yasal hakkımız olan 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 34. Maddesi gereğince iş görmekten kaçınma hakkını kullanacağımızı bildirdik. 29 şubat tarihinde ise bu hakkımızı kullandık.

Zenginliklerini artırmak için hukuka aykırı davranmaktan çekinmeyen özel okul patronları YÖM Okulları’nda da kendini gösterdi. Hakkımızı, emeğimizi talep ettiğimiz için işten çıkarıldık.

Ve ne dediler biliyor musunuz?

Öğretmenlerin bu taleplerinden haberimiz yoktu dediler. Biz öğretmene değer veririz onlar çocukları zor durumda bıraktı dediler. Bizi karalamak için her yolu denedikleri gibi bizim olmadığımız gizli kapaklı toplantılar düzenlemeye çalıştılar. 

Yapılan güncellemeyi yetersiz bulduğumuzu, bunu kabul etmediğimizi yazdığımız mesajlar şimdi kuruculara küfür etmişiz, hakaret etmişiz gibi davranılıp karalama politikası gütmekteler.

Öğretmenlerin örgütlü mücadelesinden korkuyorlar. Sendikadan korkuyorlar. Biz ise korkmuyoruz. Bizler eğitimciyiz. Onların bize karşı savurdukları yalanların farkındayız. Günlerimizi laik ve bilimsel eğitimi vermeye çalışarak aklı ve vicdanı hür bireyler yetiştirmek gayreti ile geçiyoruz. 

Bizler yine bugün yoksullukla baş başa, denetimsiz özel okullarda, sömürü, mobbing ve baskı içinde yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Aydınlık kimliğimiz ile çıktığımız yolda yıllarca emeklerimiz sömürüldü, patronların baskı ve zorbalığı ile karşı karşıya kaldık. 

Artık yeter!

YÖM Okulu öğretmenleri olarak mücadelemizi devam ettireceğiz. Çıktığımız yolda gördük ki bu mücadele tek başımıza yürütebileceğimiz bir mücadele değil. Öğretmenler birlik olduğunda mevcut sorunların altından kalkabilir. Zenginlikleri bozulmasın diye öğretmenleri köle gibi çalıştıran ve her fırsatta kötüleyen, hakkını vermeyen patronlara karşı birlik olmalıyız.

Gücümüz birliğimizdir!”

 

Facebooktwitterlinkedinmail