Birlik Sendikası’ndan Kısa Çalışma Ödeneğinin Uzatılmasına Dair Açıklama
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ UYGULAMASININ UZATILMASIYLA BİRLİKTE PATRONLAR BU UYGULAMAYI USULSÜZ KULLANMAYA DEVAM EDİYOR!
Kısa Çalışma Uygulamasında Özel Okul Öğretmenlerinin Çalışma Süreleri Belirlenirken 45 Saatlik Genel Çalışma Süresi Değil, Ancak ve Ancak Öğretmenin Sözleşmesinde Yazılı Bulunan Haftalık Ders Saati Sayısı Esas Alınabilir!
İster Uzaktan Olsun İster Yüz Yüze Olsun; Haftada 27 Saat veya Üzerinde Ders Okutan Hiçbir Öğretmen Kısa Çalışma Ödeneğine Dâhil Edilemez!
Pandemi döneminde çalışanların haklarını koruma amaçlı ortaya konulduğu savunulan ama çalışanlar için maaş ve pirim kaybı anlamına gelen Kısa Çalıma Ödeneği (KÇÖ) uygulaması Haziran ayı sonuna kadar uzatılmıştı. Pandemi süresi boyunca, özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin çalışma süreleri kısa çalışma kapsamına girmediği halde özel okul patronları da bu uygulamayı fırsat bilmiş ve haksız kısa çalışma uygulayan kurumlar hiç bir şekilde denetlenmemişti. KÇÖ işçilerin yararına olmaktan çok pandemi sürecinde patronlar için bir can simidi olarak kurgulandı ve sunuldu. Uygulamanın tekrar uzatılmasıyla birlikte öğretmenlere Nisan ayı maaşlarını KÇÖ üzerinden alacakları bildirilmeye başlandı.
Hiçbir denetimin olmadığı bu koşullarda sözleşme döneminin yaklaşmış olmasını da fırsat bilen patronlar, öğretmenlerin ders saati azalmadığı halde KÇÖ uygulamasına yeniden geçmeye başladı. Bu süreçte öğretmenlere kurumlar tarafından yanlış bilgiler verilmekte ve haksız uygulamalar sözleşme baskısı altında kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Ders saatleri azalmadığı halde öğretmenlerin KÇÖ kapsamına alınması kabul edilemez. Bu konuda öğretmenlerin kendilerine sunulan yanlış söylemlere inanmaması, kısa çalışmadıkları halde KÇÖ kapsamına alınmışlarsa bir araya gelerek kurumlarından bu uygulamayı sonlandırmalarını talep etmeleri gerekir.
Özel okullarda çalışan eğitim personeli için öncelikle uygulanacak olan mevzuat, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Yönetmeliğidir. Genel İş Kanunu ise ancak bu kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde uygulanabilir. Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Yönetmeliği gereğince belirli süreli sözleşme ile çalışması zorunlu olan özel okul öğretmenlerinin okutmakla yükümlü olduğu haftalık ders saati sayısı en fazla 40 ders ile sınırlandırılmıştır. Öncelikle kendi özel Kanununa tabi bulunan öğretmenlerin çalışma süreleri, İş Kanunu’ndaki haftalık 45 saatlik çalışma süresine göre değil sözleşmesinde yazılı bulunan ve 40 saati aşamayacak olan haftalık ders saati sayısına göre belirlenir.
Dolayısıyla özel okul öğretmenlerinin kısa çalışma kapsamına alınabilmesi için genel haftalık 45 saat çalışma süresinin değil sözleşmelerinde aylık karşılığı okutmakla yükümlü oldukları ders saati sayısının esas alınması zorunludur. Öte yandan bir çalışanın kısa çalışma kapsamına alınabilmesi için çalışmakla yükümlü olduğu sürelerin en az 1/3 oranında azalmış olması gerekmektedir. Bir özel kurum öğretmeninin de KÇÖ kapsamına dâhil edilebilmesi için; sözleşmeyle yükümlü olduğu ve maksimum ancak 40 saat olarak düzenlenebilecek olan haftalık ders saati sayısının en az 1/3 oranında azalması gerekir. Buna göre dersleri yüz yüze veya uzaktan okutuyor olması fark etmeksizin haftada 27 saat ve üzerinde ders vermekte olan hiçbir öğretmen kısa çalışmaya geçirilemez! Önemle belirtmek gerekir ki; bazı öğretmenlerin sözleşme ile yükümlü olduğu ders saati sayısı 40 saatten daha az belirlenmiş ise bu kez sözleşmede yazılı bu sayı esas alınır. Yani bir öğretmenin sözleşmesi haftalık 30 ders saati olacak şekilde düzenlenmiş ise 20 saatin üzerinde derse girmesi halinde bu öğretmenin kısa çalışmaya geçirilmesi yine hukuksuz olacaktır.
Bir kez daha özel öğretim kurumlarında öğretmenlerin hak kayıplarına neden olan uygulamalarla karşılaşmaktayız. Birlik Sendikası’nın özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler için yayımladığı Haklarımız Kılavuzunda da belirttiğimiz üzere;
“İşçilerin hakları uzun ve zorlu mücadeleler sonucunda kazanılarak kanunlara girmiştir. Fakat özel sektörde patronun kazancı öncelikli olduğundan gerek sözleşmenizde gerekse işyeri uygulamalarında haklarınız kısıtlanmaktadır. Yasalar, haklarınızın verilmemesi halinde tazminatınızı alarak işten ayrılabileceğinizi düzenlemiştir. Oysa hem çalışmaya devam edip hem de haksız duruma son vermeniz, ancak diğer arkadaşlarınızla birlikte güçlü bir ses olabilmenize bağlıdır. Sendikal örgütlenme hakkı işçiler için en temel haklardan biridir. Tüm işçiler gibi öğretmenler de yalnız kalmayarak, örgütlenerek, birlikte karar alıp birlikte hareket ederlerse çalışmaya devam ederken haklarını koruma ve hatta ilerletme iradesine sahip olabilirler.”
Haklarımız Klavuzu için;
Özel Okul Öğretmenlerine Yönelik Yersiz ve Haksız Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması Kapsamından Çıkarılma Talebi Dilekçesi için;